Chatterjee D, Hegde S, Thaut M. Neural plasticity: The substratum of music-based interventions in neurorehabilitation. NeuroRehabilitation. 2021;48(2):155-166.https://doi.org/10.3233/nre-208011
Müziğin, şekillendirilebilir beyindeki yapısal ve bağlantısal değişikliklere aracılık etmedeki rolü iyi belgelenmiştir ve öne çıkan önemli bir araştırma alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha gelişmiş görüntüleme teknikleriyle, müzik-beyin ilişkisinin kesin sonuçları bilimsel olarak netlik kazanmaya başlamıştır. Müzik temelli müdahalelerin sadece nöronal seviyede değil, aynı zamanda motivasyonel düzeyde önemli bir güce sahip olduğu ve olumlu duyguları teşvik ettiği de bilinmektedir. Beynin müzik deneyimine göre şekillendirilebileceğine dair ampirik olarak desteklenen anlayış, müzik temelli nörorehabilitasyon alanına rehberlik etmektedir. Bu rehabilite edici fonksiyonun özü, müziğin kortikal yolların etkinliğini değiştirebilen ve çeşitli alanlardaki görev performansını olumlu yönde etkileyebilen polimodal beyin aktivasyon yeteneğinde yatmaktadır. Dolayısıyla beyindeki nöronal adaptasyonlar, nörolojik bozuklukların rehabilitasyonunda ve beynin nispeten daha kısa bir zaman diliminde yeni öğrenmeler edinmeye daha açık hale getirilmesinde müzik temelli müdahaleler için giderek artan bir uygulama alanı bulmaktadır; bu kavrama 'metaplastisite' adı verilmektedir. Müziğin sağladığı nöroplastisite, müzik dinleme, müzik eğitimi, nörolojik müzik terapi gibi sistematik olarak geliştirilmiş terapötik tekniklerden müzisyen beyninin yapısal ve işlevsel yönlerinin incelenmesine kadar çeşitli deneysel paradigmalar izlenerek başarılı bir şekilde araştırılmıştır.
Müziğin neden olduğu nöroplastik değişikliklerin kalıcılığı ve etkinliği, daha sistematik ve titiz bir bilimsel ilgi gerektirmektedir. Çeşitli boylamsal çalışmalar, müzik eğitimi ve müzik temelli müdahalelerin neden olduğu nöroplastik değişikliklerin uzun süreli doğası hakkında yorumda bulunmuştur. Bu beyin-davranış ilişkisinin gücünü etkilediği bildirilen bazı önemli faktörler vardır. Müzik temelli etkinliklere ve müdahalelere yanıt vermede bireysel farklılıklar vardır. Deneyime dayalı nöroplastisite alanında araştırmacılar, belirli bir bireyi nöroplastik faydalara diğerlerinden daha açık hale getirebilecek yatkınlaştırıcı faktörlerin olasılığını göz ardı etmedi. Sağ Heschl sulkusunda (birincil işitsel korteks) ve iki taraflı anterior intraparietal sulkusta (perde işleme için önemli olan kortikal bölge) daha yüksek gri madde konsantrasyonu ve kortikal kalınlığın, eğitime dayalı değişiklikleri ve müzikal faktörleri hesaba kattıktan sonra müzisyenlerde daha iyi perde görev performansının yordayıcısı olduğu gösterilmiştir. Başka bir çalışma, müzikal olarak işaretlenmiş yürüyüş eğitimi paradigmasına maruz kalmadan önce duyusal motor senkronizasyon yeteneklerindeki bireysel farklılıkların, başlangıçta daha iyi tedavi sonucunun öngörüsü olan senkronizasyon yeteneklerinden korunmuş olan müdahalenin başarısının potansiyel bir belirleyicisi olduğunu bildirmiştir.
Bu alan, müzik sanatı ve biliminin iyileştirici potansiyeline dair ikna edici kanıtlar toplamıştır. Ortaya çıkan bu anlayışın ilerletilmesi için çağdaş deneysel paradigmaların ve görüntüleme tekniklerinin daha fazla savunulması gerekmektedir. Nörorehabilitasyonda müzik temelli müdahale tekniklerinin rolünü inceleyen araştırmacılar, beynin nöroplastik doğasının anlaşılmasını ve bunun genel refah ve işleyişin arttırılmasında uygulanmasını daha da geliştirecektir.